
şu aralar yolunda giden hiçbirşey yoktu hayatımda kötü olan hayatım çıkmaza giderken ben uzaktan bakıyordum bir yabancı gibi neden herşey üstüste gelir artık bazı şeylerin düzelmeyeciği gerçeği ile yüzleşirken hala kurtara bileceğim şeyleride senin de son darbenle elimin tersiyle yitiyordum ve uyku düzenim değişti artık sabah erken kalkıyordum ve insanların koşuturmalarını biryerlere yetişme çabalarını izliyorum benim böyle çabalarım yok bir amaça doğru koşamıyorum hiç koşmadım değil ama hiç yakalayamadım bende vazgeçtim artık senden ve herşeyden hayatın benden bir beklentisi yok bende ondan birşey istemiyorum zaten istedikleri mi hiç alamadım ama ne var ki gülebiliyorum hala nedensizce ağlamam gerekirken insanlığa hiçbir faydası olmayan sürüngenden fazlası değilim aslında ağlayan bir palyaçoyum kahpe dünyada aşklarım oldu sevdim de beni sevmeyenleri beni sevenlere de bağlanamadım burdayım boşluktayım kendimi bırakmak istiyorum boşluktan yapamıyorum yine burdayım
thedoors-7
Kimsenin hayatı kendi seçimi değil.
· Başkasına ait bir suçu üstlenmişiz; yattığımız ceza bizim değil...·
"5 yıl açık denize nasıl dayandınız?" diye soruyorlar Uzaklar'ın kaptanına; "Ya siz" diye dalga geçiyor kaptan; "Ya siz 5 yıl nasıl dayandınız kıyıya?"·
Aynı beden içinde kaç farklı ruh halini aynı anda yaşayıp, kaç farklı kişiliğe bürünebiliyoruz?· Kinler, sevgiler, öfkeler, kahkahalar ve gözyaşlarıyla örülmüş, çok kopyalı bir hayatı nasıl kendinize bile söylemeye cesaret edemediğiniz bir tür iki (üç-dört..?) yüzlülükle yaşayıp gittiğinizi fark ediyor musunuz?· Göçüp giderken ardınızda kaç asıl, kaç suret bırakacaksınız? Kaçının hatırlanmasını isteyecek, kaçından utanacaksınız? Sahi, kaç kopyasınız siz? Hangisi sizsiniz, hangisi fotokopiniz?· Eğer cehennem yaşadığımız dünyaysa, öyle anlaşılıyor ki Şeytan da biziz...· Ütopyalar, benliğimizin uzak düş ülkeleridir ve oraya varabilmenin yolu önce kendini bulmaktan geçer.· Siz de farkında mısınız, günümüzde hayatı nasıl beynimizde devasa prangalarla yaşadığımızın?.. Örgütsüz, savruk ve yalnız yakalandığımız yaman bir tufanda, tek tek hapsedildiğimiz hücrelerimiz içinde nasıl gönüllü bir esarete mahkum edildiğimizin farkında mısınız?.· Gölgemize kelepçeleniyoruz.· Düğüne gelince...Adeta birbirinden kopya edilerek çoğaltılmış birer yasak savma töreni..· Aslımız benzemek istediğimiz şeyle barışmıyor bir türlü...Sonunda ne aslımıza benziyoruz, ne de benzetmek istediğimiz şeye.....· Ancak yazarlar, öldükten sonra yaşarlar. Bu yüzden ölümsüzdürler.· Her seçim bir kaybediştir.· HERŞEYİN SIRADANLAŞTIĞI BİR DÜNYADA BAZEN KAYBETMEK EN DOĞRU SEÇİMDİR. VE O DÜNYADA EN YERİNDE TERCİH; VAZGEÇİŞTİR.· Yaşanmaya değer miydi bu dünya? (can dündar)
şaiir ceketli çoçuk neden habersiz gittin söyle amansızca